Benim için Bursa'ya hizmet; tarihe, kültüre, sanata, doğaya, ağaca, kuşlara, toprağa, yıldızlara, Türkiye'ye, dünyaya, görkemli bir maziye, umut dolu bir geleceğe özetle kâinatın gözbebeği insana hizmet etmekle eşanlamlıydı.
Saygıdeğer Bursalılar,
Son çıkan İçişleri Bakanlığı Kararnamesi ile İstanbul Vali Yardımcılığına atandığımdan yaklaşık 6 yıldır Vali Yardımcısı olarak görev yaptığım ve onurla sürdürdüğüm Bursa Valiliğindeki görevimden 22 Temmuz 2015 itibarıyla ayrılmış bulunuyorum.
Benim için Bursa'ya hizmet; tarihe, kültüre, sanata, doğaya, ağaca, kuşlara, toprağa, yıldızlara, Türkiye'ye, dünyaya, görkemli bir maziye, umut dolu bir geleceğe özetle kâinatın gözbebeği insana hizmet etmekle eşanlamlıydı.
6 yıl içerisinde Bursa'yı adım adım gezdim. Uludağ'ın zirvelerinde, Ulucamii'nin gölgesinde, Ulu çınarların heybetinde nefeslendim. Erenlerin dergâhında, Bursa'nın maneviyat dolu ikliminde sukûnete erdim. Bursa'nın billür pınarlar gibi tertemiz insanlarıyla hemhâl oldum. Kendimi yeniden inşa ettim.
Ruhun cinsiyeti, rengi, yaşı yoktur , Güneş, ışıklarını kimseden esirgemez,
Rahmet damlaları düşeceği yeri seçmez derler. Görev yaptığım yıllar boyunca, muhabbet lisanıyla konuşmaya, aşkla, şevkle adeta bir ibadet şuuruyla çalışmaya, her bir insanımızın özel olduğunu bilerek Bursa'ya ve Bursalılara hizmet etmeye gayret ettim. Herkese eşit mesafede olmak yerine, herkese yakın olmaya, herkesi sinemize sarmaya, herkesin derdine merhem olmaya Yüce Devletimizin sağladığı imkânlarla çalıştım. Bütün klasmanlarda Türkiye'nin ilk 4 şehrinden biri olan Bursa'nın, dünya şehirleriyle yarışması, şehrimizin yıldızlara komşu olması en büyük hedefimizdi. Valilerimin talimatları doğrultusunda yaptığım çalışmalarımdaki ana unsur ise; paylaşımcı, sonuç odaklı, consensus ve ortak aklın sonucu olan çözümler üretmekti. Bunu da başardığımıza inanıyorum.
Bursa'da İki Valiyle çalışma fırsatı buldum. İlk Valim'in tecrübesi, şimdiki Valim Sayın Münir Karaloğlu'nun ise liderliği, kuşatıcı vizyonu, pratik ve çözüm odaklı çalışma prensipleri benim ve Bursa'nın en büyük şansıydı diye düşünüyorum. Onlar güvendi, görev verdiler, biz de yukarıda belirttiğim prensipler içerisinde hizmet etme gayreti içerisinde olduk ki güven ve teveccühlerine minnettarım.
Bursa'da görev yaptığım süre içerisinde Başbakan Yardımcımız Sayın Bülent ARINÇ ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımız Sayın Faruk ÇELİK'in, Sayın Milletvekillerimizin, Vali Yardımcısı ve Kaymakam Mülki İdare Amiri Meslektaşlarımın, Adli ve Askeri Erkânın, Siyasi Partilerimizin, Büyükşehir ve İlçe Belediye Başkanlarımızın, Üniversitelerimizin, bana bağlı olsun olmasın tüm kamu kurum ve kuruluşları yönetici ve personellerinin, BTSO, Borsa, OSB'ler ile Sanayici ve İşadamı Derneklerimizin, Kamu Kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının, Sivil Toplum Örgütlerinin ve siz Bursalı hemşerilerimizin büyük desteğini gördüğümü şükranla ifade ediyorum.
Özellikle görev alanımız dâhilinde olan her türlü faaliyet ve etkinliğin kamuoyuyla paylaşılması ve duyurulması hususunda, Bursa yazılı ve görsel basınından, medya kuruluşlarından, yakın ilgi ve destek gördük ki, muhabirinden en üst yöneticisine kadar hepsine ayrı ayrı teşekkür ederim.
Şunu itiraf etmem gerekir ki biz Ailece Bursa'yı, Bursa İnsanını, Bursa'nın taşını, toprağını, suyunu, havasını çok sevdik. Bursa'yı ve sizleri içselleştirdik, kendimizi adeta Bursalı gibi hissettik. Bakanlık bıraksa burada kalıp buradan emekli olarak buraya yerleşecek kadar çok sevdik. Ama bu mümkün olmayacaktı. Bursa'yı unutturmayacak ve Bursa'ya gerek ulaşımı, gerekse yakınlık olarak en uygun yer olan İstanbul'a atanmamın en hayırlısı olduğunu düşünüyorum. Muhabbette mesafeler hükümsüz olsa da iki şehrin birbirine yakın olması benim için nâif bir tesellidir.
Beylikten Osmanlı Devletine geçişin kurucu başkenti Bursa'dan, Cihanşümul Osmanlı devletinin Başkenti olan İstanbul'a giderken, Sizlere en içten ve kalbi duygularımla Allah'a ısmarladık diyor şükranlarımı sunuyorum.
Bütün dostlarımdan, mesai arkadaşlarımdan, komşularımdan, bu güzel şehirde yaşayan tüm insanlarımızdan ben razıyım. Allah da onlardan razı olsun. Mutlaka üstümden hakları var. Lütfen, haklarını helal etmelerini diliyorum. Osmanlı'nın ilk Başkentine, bu Uluşehir'e hizmet etmiş olmanın hayatım boyunca taşıyacağım bir şeref madalyası olarak göğsümün hep üstünde duracağını ifade ediyor ve Rabbimden tekrar Bursa'ya hizmet etme şansını bana nasip etmesini diliyorum.
Bursa'da kurduğumuz muhabbet bağlarının daima sağlam, gönül yollarımızın daima açık olmasını temenni ediyorum. İstanbul'da; bu Uluşehir Bursa'nın havasını içine çekmiş bir kardeşinizin, bir arkadaşınızın, bir evladınızın olduğunu bilmenizi istiyorum.
Kubbede hoş bir sâdâ bırakmak dileği, umudu ve duasıyla,
İlk Başkent Bursa'ya veda, son Başkent İstanbul'a merhaba...
Allah'a emanet olun, sağlıcakla kalın Aziz Dostlar.
Daimi muhabbet ve saygılarımla,
Ahmet Hamdi USTA