Merkel mülteciler konusunda 14 ülkeyi ikna etti

Angela Merkel, koalisyon ortaklarına gönderdiği mektupta sığınmacıların ilk kayıt altına alındıkları ülkeye hızla gönderilmesi konusunda 14 ülkeyle anlaşmaya varıldığını açıkladı.

Almanya Başbakanı Angela Merkel'in hükümetin mülteci krizini çözmeye yönelik ve koalisyonun dağılması riskine karşı planları belli oldu.

POLİTİKA | 29.06.2018

İki koalisyon partisinin liderlerine gönderilen mektupta, Merkel'in Almanya'ya girmeye çalışan sığınmacıların ilk kayıt altına alındıkları ülkeye hızla gönderilmesi konusunda 14 ülkeyle anlaşmayı garantilediği bildirildi.

Merkel'in mülteci politikasını eleştirenler arasında bulunan Macaristan, Polonya ve Çekya'nın da anlaşmayı kabul ettiği belirtildi. Ancak Macaristan sözcüsü Almanya ile anlaşıldğı iddialarını reddetti. Mektupta adı geçen diğer ülkeler ise Belçika, Fransa, Danimarka, Estonya, Finlandiya, Litvanya, Letonya, Lüksemburg, Hollanda, Portekiz ve İsveç.

Şu anda Almanya'ya girmeyi başarmış sığınmacılardan sadece yüzde 15'i ilk kaydedildikleri ülkeye gönderilmiş durumda. Merkel'in mektubunda bahsedilen anlaşmayla bu rakamın hızla artması bekleniyor.

POLİTİKA | 28.06.2018

Almanya'da sığınmacıların toplandığı kabul merkezlerinden en büyükleri, bu kişilerin durumları incelenirken tutulacağı yer olacak.

Almanya halihazırda Yunanistan ve İspanya ile geri kabul anlaşmaları imzalamış durumda.

Almanya, AB zirvesi öncesinde İspanya ve Yunanistan'la mültecilerin geri kabulü konusunda anlaşma sağlamıştı.

Hızlı dönüş anlaşmalarının özellikle koalisyon ortağı Hristiyan Sosyal Birlik Partisi lideri ve Almanya İçişleri Bakanı Horst Seehofer'i memnun etmesi hedefleniyor. Seehofer, başka bir AB ülkesinde kayıtlı olan sığınmacıların Almanya'ya girişine izin verilmemesini istiyordu. Mülteci politikaları konusunda Merkel'i ağır şekilde eleştiren Seehofer, Almanya'nın güney sınırını Merkel'in rızası olmadan kapatma tehdidinde de bulunmuştu.

Brüksel'de bu hafta AB liderleri tarafından kabul edilen anlaşma ise önce Avrupa'da daha sonra da Kuzey Afrika'da "kontrollü işlem merkezleri" oluşturulmasını içeriyor.

dpa, BS/ÖA

© Deutsche Welle Türkçe


01.07.2018 08:54:00