BİZDEKİ TATİL ANLAYIŞI

            BİZDEKİ TATİL ANLAYIŞI

Denizin güneşe gülümsediği yerler biliyorum. Sere serpe uzanmış çiçeklerin arasından gidilen, ahşap evlerle dolu bir şehir Ayvalık, minik midye kabuklarının sizi karşıladığı eşsiz güzellik Erdek, Kaz dağlarının eteklerinde nefes aldığınızı hissettiren oksijen diyarı Edremit, tarihiyle sizi cezbeden kent Efes, yedi iklime tanıklık eden memleket Antalya?

 Cennetten bir köşe deyiminin en çok yakıştığı bu şehirler; minik koylardan, geniş körfezlerden ve mavi derinliklerden oluşuyor.  Yemyeşil ağaçların,  altın rengi kum tanelerinin eşlik ettiği bu mekânlar her sene emin olun heyecanla tatilci misafirlerini bekliyorlar. Cıvıl cıvıl bir yaz başlıyor.

 Peki ya sonra?

Piknik yaptığımız alanın bizden sonraki hali birçoğumuzun umurunda bile olmuyor. Karpuz kabuklarını gelişi güzel bir şekilde ardımızda bırakıyoruz. Poşetler ve geri dönüşümü olmayan plastik atıklarla doğayı zehirliyoruz. Yakılan ateşin isli kirinin ve kömür atıklarının yabani hayvanları öldürebileceğini düşünmüyoruz. Çevreyi nitekim göz göre göre katlediyoruz.

Neden ?

Çünkü para ödedik.

Bizlerdeki tatil anlayışı gelişi güzel ve düşüncesizce zamanı geçirmekten öteye gitmiyor. Tuttuğumuz dört kişilik pansiyon ya da yazlığa örneğin üç gün sonra on kişi sığmaya çalışıyoruz. Gürültü, patırtı ve kalabalığımızdan etrafımızdakilerin rahatsız olabileceğini önemsemiyoruz.

Neden ?

Çünkü para ödedik.

Aslında çevremiz kadar kendimizi de önemsemiyoruz. Kavrulmuş bir kıvama gelip her tarafımız üçüncü derece yanık olana kadar güneş altında uyukluyoruz. Daha sonra bu pişiklerin üstünü yoğurtla kaplayarak yanık kremlerinin varlığından bir haber yaşıyoruz.

Kendi evimizde gözümüz gibi baktığımız eşyalarımıza, tatil yerinde gâvur malı gibi kullanıyoruz. Çocuklarımız otel odasındaki dolabı elli kere açıp kapatıyor. Bir kere olsun ne yapıyorsun evladım diyemiyoruz.

 Neden ?

Çünkü para ödedik.

Tatil köylerine gittiğinizde açık büfelerde Almanların, İngilizlerin ya da Rusların tabaklarına yiyecekleri kadar yemek aldıklarını gözlemlersiniz. Sadece biz Türklerin tabakları yemeyeceğimiz kadar birçok gereksiz malzeme ile doludur. Sonuçta da birçoğu çöpe dönüşüyor ve çöpe gidiyor.

Neden?

Çünkü para ödedik.

Dostça Kalın?

                                                                                         Ümmiye YILMAZ ERÇEVİK

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.
  • MEDİNE KÜÇÜK(ALMANYA) 22 Ağustos 2014 00:00

    İŞTE BİZ HER YERDE TÜRKÜZ BACİM.