Tecrübeleri paylaşmak önemlidir...
Spor yapmak kadar spor karşılaşmalarını takip etmek de oldukça sevdiğim birşeydir. Bu sebeple başucu blogu olacak bir yazı yazdım, kuzey iklimlerine deplasmana geleceklere....
Favorilarimin başında basketbol ve voleybol karşılaşmaları gelir. Ardından yaz olimpiyatlarında senkronize atlama ve atletizm yarışlarını severim. Kış sporlarından biathlon ve kayakla atlama yeni favorilerimden. Tabi ki her küçük kız gibi ben de, artistik patinajin hastasıydım eskiden. Cilalanmış parkelerde kafamı deldiğim olmuştur...
Norveç'te doğal olarak kış sporlari oldukça popüler. Kayak, kızak, kayakla atlama, biatlon dışında en populer sporlar, futbol ve ardından hentbol.
Eminim Türkiye' de iddia takip edenlerin benden daha çok bilgisi vardir norveç futbolu hakkında.
Seyrettigim en son maçlarda Feyya'zı, Rıdvan'ı ve Tanju'yu hatırladığımı söylersem, zaten ne derece futbol fanatiği olduğumu sizler çıkarırsınız. Merak eden olursa taraftarı olduğum Türk takımı Beşiktaş'tır.
Stadyumda maç izlemek Türkiye'de yaşarken hiç kısmet olmadı. O yüzden taraftar sloganlarını ve marşlarını da pek bilmem. Tek hatırladığım Uçaksavar sitesi maçında Çaaanaaaakkale Seramik, dımdım tısss dımdım tısss diye bağırdığımdı?. ki bu hangi yıla tekabül ediyor onu da söylemeyeyim. Neyse?
Lafı fazla uzatmadan 2008 yılında Türkiye Norveç maçına gittiğimden bahsedeyim Oslo Ullevål stadında. Hatta yaşadığım semtte ekmek almaya giderken, takımımızın teknik direktörü Mustafa Denizli'yi otel önünde görünce iyi şanlar diledim. Norveç tarafında oturdum, çok bozulmuştum ama takımımız maçı alınca içimde bir rahatlama oldu. Eve Türk bayrağı astığımı hatırlıyorum, şanslı geldim anlaşılan?.
Arada meşhur Galatasaray - Tromsø karşılaşması oldu. Ama Tromsø hem uçuş için daha pahalı, hem de daha soğuk olduğundan gitmedim. (Gelen de pek olmadı sanırım)
Stadyumda Ikinci maç deneyimim ise Fenerbahçe ? Molde karşılaşmasına denk geldi. Ne Fenerbahçeyi tutarim ne Moldeyi. Norveç futbol liginde favorim, eşimin memleketi ve Moldenin ezeli rakibi Ålesund'dur (ÅFK). Ve tabi ki iş için gitmek durumunda kaldığım Fenerbahçe Molde maçında edindiğim deneyimleri sizlerle paylasmak istedim.
Taraftarlık demek sanırım takımını hiçbir hava koşulunda yalnız bırakmamak demek. Ama acemi taraftar icin bazi maçların ızdıraba dönüşebildiğini gördüm. Maç arasında kıyıya köşeye büzülmüş kalmış pek cok kadın taraftarla oturdum dertleştim. Bilgi ve deneyimlerini paylaştılar benimle. Ama onlar da böyle alçak basınçlı, böyle rutubetli bir iklimde, kış aylarında maç izleme şerefine daha önce nail olmadıklarından, takırdayan çeneleriyle bana cevap vermek durumunda kaldılar.
Soğuk demek, kış demek, çözümü olan meseleler. Atkı, kaşkol, bere, yün iç donu, hatta iki yudum konyak, bol taraftar türküsü, teklikeli pozisyonlarda hoplama, kaçan toplarda sıçrama, atılan gollerle zıplama gibi tekniklerle çözülebilen sorunlar.
Ama tüm gün ılık ılık esen rüzgarın, usul usul yağan yağmurun, sizi aldatmasına, maç esnasında çığrından çıkmış bir canavar gibi sizleri yok etmesine izin vermeyin, sakın hazırlıksız yakalanmayın.
İste çözüm önerilerim:
Akşamın serinliği çöküp, maç uzatmalara gidince o romantik yağmur fırtınaya, o ılık rüzgar kasırgaya dönüşebilir. Aslına bakarsanız zaten daha önce ıslanmış olduğunuz için sizlere öyle gelebilir. Zamanla kafa omuzların içine gömülür, ve rüzgar her estiğinde yakar cildinizi. Islanmış pantolon artık sizi sıcak tutmamak için elinden ne gelirse yapar. Çoraplarınız da ıslanmış ise ayak parmaklarınıza yabacılaşabilirsiniz. Plastik oturaklar buzdan bir sandalyeymişçesine kaba etinizin yağ katmanlarını aşıp, iç organlarınıza kadar nasıl da dondurabileceğini anında ispat eder.
Işte bu acı durumda bir de maçı kaybederseniz hem ruhsal hem de fiziksel bir çöküntüyle karşılaşmanız an meselesi olabilir. Ama spor bu kaybetmek de var, kazanmak da var. Yeter ki sağlığımızdan olmayalım diyorsaniz, yukarıda paylaştığım envanter listesine bir göz atınız. Takımınızı kuzey iklimleri deplasmanlarında da yalnız bırakmadan, gönül rahatlığıyla seyehat edebilesiniz.
Bu arada maçı izlememe vesile olan misafirlerime ve yüzümüzü güldüren Fenerbahçeye de teşekkürlerimi iletmeliyim.
Lafı Beşiktaşa bağlamadan bitirmeyelim di mi? Beşiktaşkımız bir şekilde Norveç'e gelecek olur ise havaalanına indikleri andan, ayrılacakları ana kadar elimden gelen desteği ardıma koymam. Hani buradan da yetkililere seslenelim.
Aynı zamanda burada merak saldığım kış sporlarından bazı sporcularımız varmış. Ne geldiklerinden, ne gittiklerinden, ne de derecelerinden haberdar oluyoruz maalesef. En kısa zamanda bir kış sporları organizasyonunda kayakçılarımızı, biathlocularımızı, kayaklaatlamacılarımızı ve buz patencilerimizi burada alkışlamak ve tezahürat etmek istiyorum. Yalnız degilsiniz gençler
http://oslorehberi.com/
http://oslorehberi.com/index.php/oslo/helikopter-oslo